İş Yaşamında Stres Ve Başa Çıkma Üzerine

Günümüz, artık hızla bilgi çağı olarak ilerliyor ve buna bağlı olarak baktığımızda, üretim ve müşteri ilişkilerinde ortaya çıkan rekabetin daha da aktif hale gelmesi, haliyle nitelikli insan gücüne olan ihtiyacın devamlı artması, yenilik ve güncelliğin daima tüm sahada var olmak zorundalığı… gibi etkenler çalışma hayatını son derece etkilemektedir. Ayrıca hal böyle olunca, çalışanlar açısından baktığımızda, durum, kişi üzerinde psikolojik anlamda aşırı kaygı durumu oluşturarak verimli ve etkin çalışmayı derinden etkilediğini görüyoruz. Bu sebeple, stres; başa çıkılması ve mümkün olduğunca yönetilmesi gereken bir süreç olarak görülmektedir. Stres ile başa çıkma ve stresi yönetebilme hususunda, psikoloji de oldukça köklü yöntemler uygulanırken, son yıllarda ortaya çıkan, her türlü bilimsel alt yapıya sahip bir çok güncel terapi yöntemi kullanmaktayız.

Stres Kaynaklarını yüzeysel anlamda incelediğimiz zaman; bunun fizyolojik kökenli ve çevresel kaynaklı olduğu görüyoruz. Fizyolojik anlamda; kişilik özellikleri devreye giriyor. Bunu biraz açacak olursak; bireylerin belirsizliğe ve karşılaştığı problemlere karşı gösterdiği tolerans düzeyi, yeniliklere gösterdiği uyum/uyumsuzluk, ihtiyaçlarımız ve algılama becerimiz, güdülerimiz ve hatta cinsiyet ve zeka faktörü.

Gel gelelim çevresel faktörlere; ekonomik problemler, teknolojik bazı yenilikler, oldukça hızlı gerçekleşen sosyolojik düzendeki değişmeler… şeklinde sıralayabilirim.

Mevzuu iş yaşamında yaşanan stres olunca, tabi ki örgütsel faktörlere değinmekte fayda vardır diye düşünüyorum. Nedir bu örgütsel faktörler?

Görev karmaşası, iş yerinde yaşanan tehlike faktörü, az zamanda çok iş yetiştirebilme baskısı, başkalarına ya da başkalarından sorumlu olmak, uygun olmayan, yetersiz çalışma koşulları, rol karmaşası/belirsizliği, kontrol durumunun olmaması ve mobbing faktörü.

Örgütsel anlamda sıraladıktan sonra, stresin iş yaşamına etkisinde görülen sonuçları özetlemek isterim.

Performans düzeyinde azalmalar, işe ve iş yerine olan tutumda değişmeler endişe, devamlı kaygı hali yaşaması ve işten ayrılmalara kadar uzanan bir hal alıyor.

Bu kadar bahsettikten sonra… Peki! İş yaşamında yaşanılan stres ile nasıl başa çıkabiliriz ya da nasıl iş stresi düzeyimizi minimize edebiliriz buna odaklanalım.

Yapılan işin tekrardan tasarlaması yapılarak, ve bu işin rotasyonu oluşturularak, iş yaşamında yaşanan belirsizlikleri minimize etmeye çalışarak bir rol takımı oluşturmak, performans değerlendirme anlamında etkin bir yöntem ile yeniden gözden geçirmek, iş güvenliğine önem vermek, destekleyici bir örgüt kültürü yaratabilme konusunda adım atmak, iş yönetimi, zaman yönetimi, motivasyon ve stres yönetimine dair eğitim ve psikolojik destek alarak iş yaşamında ortaya çıkan stres faktörlerini kronikleştirmemiş olursunuz. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, herkese mutlu haftalar dilerim.